Harmony Clean Flat Responsive WordPress Blog Theme

Gezgin Kitap Kardeşliği Okuma Etkinliği #2 Buraya Kadarmış 2. Gün Kitap Yorumu

21:43 Keiradaisy 0 Comments Category : , , , , , , ,


Merhabalar!! Etkinliğin ilk yorumlarından biriyle karşınızdayım. Her ne kadar kitabı günler öncesinden bitirmiş olsam da daha biraz önce bitirmişim gibi hissediyorum. Bu kadar aklımda kalmasının nedeni sanırım kitabın gerçek bir olaydan esinlenerek yazılmış olması. Kitabın her sayfasında bunlar benim de başıma gelebilirdi, zavallı çocuk nelere katlanmak zorunda kalmış diyorsunuz. Elbette böyle olaylar çok fazla ama insan önüne getirilene kadar fark etmemeyi seçiyor…



Kurban olmaman gerekir, çünkü bir kez oldun mu, aklının sana pek bir yararı dokunmaz.
 – Sayfa 10
 
Eğer herkes sizin katil olduğunuzu düşünse ne yapardınız? Alex daha 14’ünde varoşlarda yaşayan bir çocuk. Daha önce yaptığı vukuatlar elbette var ama şimdiki öyle ufak tefek bir şey değil. Onu yaşlı bir bayanı öldürmekle suçluyorlar.  Üstüne üstlük bütün deliller de Alex’i işaret ediyor. Hem de büyük oklarla. Kadının evinde içtiği bardaktan tutun, çekmecesinden aşırdığı paranın seri numarasına kadar. Ne yapması lazımdı ki? Alex’in, eşyalarını evine kadar taşıyınca ona para vereceğini sanıp kıytırık bir meyve suyuyla yetineceğini mi sanmıştı?! O da ilk fırsatta çekmeceden parayı yürütmüştü. Nereden bilebilirdi kadının seri numaralarını not aldığını ya da öldürülünceye kadar dövüleceğini ve suçunun da kendisine kalacağını?



"Yaşamımızın resmini çizecek olsam gri kullanırdım. Yok, tamam, sadece gri değil. Biraz siyah da kullanırdım. Azıcık da kahverengi.”
 – Sayfa 14

Daniel Höra’nın gerçek bir olaydan uyarlanan bu kitabı insanların suçu kanıtlanana kadar masum olduğunu yüzümüze çarpıyor adeta. Tabii kötü olaylar karşısında yanımızda duran gerçek dostlar ve her daim bizi bırakmayan ailelerimizin de önemini güzel bir şekilde anlatıyor kitap.

-spoiler-

Ben böyle her kitaba ağlamazdım?! Ne oldu bana? Hani desem duygusallaştım, yok yani yine aynı benim… Her neyse bu kitapta da duygulandım, ağladım falan. Ne yapabilirim? Amma sorun sordum ben de. Ağlamamın sebeplerine gelelim. Alex ve babasının onu destek çıkması, ne olursa olsun sen benim oğlumsun, seni terk edeceğimi düşünüyorsan yanılıyorsun konuşmaları ister istemez insanı duygusallaştırıyor. Bir diğer mesele ise kitabın sonu. Dikkat katili söylüyorum. Meğersem bu yaşlı kadının damadının kumar borcu falan varmış, para istemeye gidince ve karşılığında hiçbir şey alamayınca sinirlenmiş… Ellerin kırılsın…

Alex bunu nereden öğrendi diye sorarsanız, baktı kimse onun suçsuz olduğuna inanmıyor arkadaşlarıyla katili aramaya karar verdi. Çok iyi yaptı yapmasına ama az kalsın canından oluyordu. Damat, Alex’in bunu öğrendiğini anlayınca onu yakaladı, boynuna bir ip doladı, çantasına da taşları koyup onu nehirde boğmaya çalıştı. Sonuçta kimse öğrenemeyecekti, intihar süsü de verdi oh ne ala!

Burada ikilemde kaldım. Çünkü bir an gerçekten öleceğini düşündüm Alex’in. Ama öyle olmadı ve o kurtuldu. Ben de başladım ağlamaya. Eğer ölseydi ağlamazdım sanırım, yani daha çok mutluluk gözyaşlarıydı benimkiler…

-spoiler-

Kitap çok akıcı, sade bir dille yazılmış ve insanı hiç sıkmıyor. Anında bitiverdi kitap. Öneri kitap listeme yeni bir kitap daha eklendiğini mutlulukla söylemek istiyorum. Böylece de yazımın sonuna gelmiş bulunduk. Keyifli okumalar.



RELATED POSTS

0 yorum