Harmony Clean Flat Responsive WordPress Blog Theme

Taş Oğlanla Kavuşma Vakti - Oniks

21:13 Keiradaisy 0 Comments Category :

      


        Daemon Oniks ile geri döndü. Hala dayaklık olan Daemon, Katy'le arasında olan bağdan dolayı mıdır yoksa gerçek midir bilinmez Katy'e vuruldu!! Tabii kızımız Daemon'un onu seveceğine inanmadığı için hala suçu bağa atıyor ama sonunda anlayacak sanırım. Birde diğer oğlan Blake var. Isımadım bir türlü ona, Daemon'da benden yana. Katy'den uzak tutmak için ona yapmadığı şey yok. Kıskançlıkta dibe vurdu.
          Ayrıntılar devamında...

         Okudukça heyecan bastı beni. Bazı yerlerinde sırıtmama engel olamadığım için insanlar garip garipte baktı ama olsun. Çok çabuk bitirdim kitabı.Özellikle Daemon ve Katy arasında geçen blog için video çekme olayına bittim...Tıpkı Katy'nin blogunu takip edenler gibi.
          Neyse konuya dönecek olursan Katy Daemonla arasında olan bağ yüzünden uzaylı güçleri kazanıyor. Ama bunları nasıl kontrol edeceğinden habersiz. Tabii yakışıklı sörfçü Blake çıkana kadar. Daemon'un ne kadar kudurduğunu anlarsınız işte. Blake melezler hakkında (uzaylı güçleri kazananlarla mı desem) ilgili çok şey biliyor ve SD ile ilgili... Katy'nin başı bu kitapta onlarla dertte çünkü her yerdeler! Konuda bu yani fazla spoiler vermek istemiyorum ama birini kaybettiklerini ve hiç ummadıkları birini bulduklarını söyleyebilirim.
           Eğer kitaba bir puan vermem gerekirse tam puanla geçtiğini söyleyebilirim.



"Kurabiye yer misin?" diye sordu, çikolata parçacıklarıyla dolu bir kurabiye uzatarak.
Midem kötü olsun ya da olmasın, bunu reddetmemin imkanı yoktu. "Tabii."
Çarpık bir gülümsemeyle bana doğru eğildi; dudakları dudaklarıma çok yakındı. "Gel de al."
Gel de al mı?.. Daemon, kurabiyenin yarısını o dolgun ve tamamen öpülesi dudaklarının arasına koydu.
Hay ben böyle işin... 


"Bütün gün ne düşündüm biliyor musun?"
Söz konusu Daemon olunca, ne düşündüğünü kimse bilemezdi. "Hayır."Dudakları yanağıma süründü. "Çizgili çoraplar da sana ren geyikli olanlar kadar yakışıyor mu, onu öğrenmeyi."
"Yakışıyor."
Başını yana eğdi; gülüşü tembel ve kibirliydi. Yırtıcıydı. "Biliyordum."


"Ne zaman yakınıma gelsen kızışmış köpek gibi bacağımı becermeye çalışman beni sevdiğini kanıtlamaz Daemon." Daemon ağzını sımsıkı kapattı ve gülmemek için kendini zor tuttuğunu görebiliyordum. "Aslına bakarsan, ben hoşlandığımı insanlara böyle gösteririm.


Kanepenin koluna oturan Blake elini salladı. "Tabii. Nasıl istersen. Tamamen senindir."
Daemon'ın ağzı kulaklarına vardı. "Öyle zaten."


Derin bir nefes alarak vlog'umu hazırlamaya başladım. "Selam, ben, Katy'nin Çılgın Saplantısı'ndan Katy. Bu kadar uzun süre ortalardan yok olduğum için özür dilerim. Okul ve..." -gözlerim bir anlığına Daemon'a kaydı- "başka işler yüzünden oldu ama her neyse, bir misafirim var. Bu..."
"Daemon Black," diye cevap verdi Daemon, benim yerime. "Geceleri gözüne uyku girmeden hakkında fanteziler kurduğu erkek benim."

Kıpkırmızı kesildim. Karanlığa minnettardım. "Annemi, anneanne yapmamam konusunda bir nutuk dinledim" Daemon güldü, ben ise iç çektim.


"Şu Azrail kılıklı benim kafadan birine benziyor. Geçimini sağlamak için insanları öldürüyor."  (Daemon)


"Galiba seni seviyorum."
Daemon kıpkırmızı kesilmiş yanağımı öperken beni daha da sıkı sardı. "Dememiş miydim?"
Beklediğim yanıt bu değildi.


Tek düşünebildiğim, o hala nefes aldığı için ne kadar şanslı olduğumdu.
Öff. Muhallebi çocuğu olup çıkacaktım bu gidişle  (Daemon)



FECİ SPOİLER İÇERİR :


RELATED POSTS

0 yorum